top of page
Yolculuktur Hikayemiz

Behlül Dane’den sarsacak ibretlik bir ufuk açan hatırlatma;
Benim saltanatım gözümü açınca bitti, seninki kapatınca bitecek..."
Behlül Dane birgün Bağdat kabristanında kendine mezar kazıp içinde uykuya dalmış.
Sultan Harun Reşit acil bulunmasını istemiş.
Askerler hemen aramaya başlamışlar.
Sonunda bulmuşlar.
Ellerindeki mızraklarla dürterek uyandırmışlar, fukarayı...Behlül durur mu...Açmış ağzını, yummuş gözünü; beni niye uyandırırsınız, diye. Asker dinlememiş tabi, Kucaklayıp bir solukta koymuşlar, Sultanın önüne. Sultan tebessümle karışık; askerlerime ne diye çıkıştın, diye sormuş. Sebebi nedir.?
Behlül aynı kızgınlıkla anlatmaya başlamış;
Ben rüyamda büyük ve görkemli bir ülkeye padişah olmuştum.
Askerlerim, kalelerim, sarayım, hizmetçilerim, ihtişamım ve istediğim gibi kullanabildiğim gücüm vardı.
Senin askerlerin bir anda uyandırınca devletimi, askerlerimi, hizmetçilerimi ve padişahlığımı kaybettim.
Herşey berbat oldu..
Sultan Reşit, basar kahkahayı...Yahu, hiç insan rüyasında gördüğü saltanata itibar eder mi.? der.
Behlül bir Sultana bakmış bir askerlere...O vakit diyesin hele Sultan;
Benim rüyadaki saltanatımla senin hayattaki saltanatın arasındaki fark nedir.?
Harun Reşit; Benim saltanatım gerçek seninki ise sadece bir rüya, der.
Behlül; Öyle mi...Benim hükümdarlığım gözümü açınca bitti, seninki kapatınca bitecek. Aradaki fark ne.?
Üstelik, ben gözlerimi açınca hayat buldum. Sen gözlerini kapatınca; saltanatından olacaksın ve pişmanlığın başlayacak, sorgu suale çekileceksin.
O halde söyler misin, hangimizin saltanatına itibar edilir..?
Vicdan "güzel ahlâkın" kalbidir.
Onun yeri bir insanda ne kadarsa, güzel ahlâkın da yeri o kadardır.
Allah’ı hayatlarına karıştırmak istemeyenlerin cennet hayali kurduğu bir dünyada yaşıyoruz..
Oysa CENNET ayakları sırati müstakim üzere tozlananların, yürekleri garip olanların nimet yurdudur..
Ocak batıran üç hastalık:
Büyüyen egolar
Artan konfor düşkünlüğü
Bir ihtiras haline gelen beğenilme arzusu
Çözüm ne?
Acziyetin farkına varmak
İsraftan infaka geçmek
Biraz olsun vitrinlerden çekilmek ve ihlâsı arttıracak adımlar atmak..
Bir kitap oku, bir şiir ezberle, bir konu araştır, bir güzel yer gez, bir kaç iyi insanla tanış, bir iyilik düşün, bir hayata dokun, bir yazı yaz, bir hayal kur veya anlamlı başka bir çaba koy ortaya. Yaşama, küçük de olsa, bir mum yakmadığın her gün karanlıktasın.

Rızkın sadece ekmek ve su olmadığını öğrendiği an, insanın dünya algısı da duaları da değişiyor. Güzel ahlak rızıktır, hayırlı dost, eş ve çevre de rızıktır. Hele Allah’ın bizi ibadet etmeye muvaffak kılması en büyük rızıktır.

Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben
Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben
Perde ardında sen ben dedikodusu var amma...
Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben..
(Ömer Hayyam)
Ah be Âdemoğlu, Çilesini çekmeye üşendiğin bir davanın mükâfatına mı talipsin..? (Mevlana) ''Gönülden gönüle yol var dediler, O gün bu gün yoldayız.
Yol bulmak kolay imiş, zor olan gönül bulmak.."
Yareni Allah olan yolcuya, ne hayat yolu zor gelir ne de yolun üstündeki engeller.
Neyse ki yarın var. Umutların en sevdiği gün.
Yolunuz Bahtınız Açık Ola.

Yolculuktur Hikayemiz

Stok kodu: Abdulkadir Demir
119,00₺ Normal Fiyat
113,05₺İndirimli Fiyat
    logo-band@3x.png
    bottom of page