“İnsan sayısı kadar at vardı, ardından mo- torlu taşıtlar geldi ve atlarımızı terk ettik. İnsanoğlu işine yaramayanı terk eder. Peki ya insanoğlu artık işe yaramazsa."
Yazarın 2016 yılında İnsansız isimli ilk kitabının arka kapağında yazan bu cümle bugün daha dikkat çekici hale geldi.
İnsanlık teknolojide çığır açan gelişmeler
ile hızla dönüşüyor. Neye dönüşeceğimiz hakkında kesin bir fikri- miz olmasa da bilim insanları Moore yasası gibi matematiksel çarpanlar ile teknolojinin ilerleme hızını ve yönünü yaklaşık olarak tahmin edebiliyor. Fütüristik yazarlar, gelecek teknolojileri mevcut çalışmaları göz önünde bulundurarak bugünden bize anlatırken, yapay zeka gibi insanlığın tüm işlerine talip olan devasa bir gelişmenin ne tür sosyolojik, toplumsal gelişmelere yol açabileceği konusunda ciddi bir çalışma veya uzlaşı içinde değil. Yapılan çalışmalar genellikle yeni teknolojilerin yayılımı üzerine iken, olası toplumsal sonuçları hakkında net ve bilimsel çalışmalar göremiyoruz. Para sistemi üzerine kurulu dünyamızda insanın var olabilmesi için bir katma değer üretmesi bunun karşılığında aldığı para ile geçimini sağlaması gerekir. Tüm iş ve işgücünün insan dan koparak yapay zekaya geçtiği bir dünyada mevcut siyasal ve ekonomik sistemler tamamen sarsılmak üzere. Dünya siyaseti bu gelişmelere hazırlanıyor gibi gözükmüyor. İnsanlık tarihinde yaşam biçimlerini kökten değiştiren teknolojik devinimin incelendiği bu çalışma tarihsel açıdan ortaya koyduğu çarpıcı bilgi ve tespitler ile geleceğe dönük şok etkisi yaratacak ve çok konuşulacak tezlerde öne sürüyor.