Mavi bir hayal denizinde, gerçeklerin yükünü taşıyan bir ruh gemisinin gizemli yolculuğuna şahitlik edeceksiniz. İmge ve sanat rüzgârının, yelkenlerini havalandırdığı bu ruh gemisi; kalpten süzülen bir hayat iksirini, kavuşmak istediği limana ulaştırmayı hedeflemekte. Varmayı hedef- lediği limanda onu bekleyenlerden habersiz olmasına rağmen yola çıkma cesaretini gösteren bir gönül yolculu- ğunun hikâyesidir bu.
Her dalga bir duygu, her gece bir ömür, her sabah ayrı bir
umut... Güneş şahidi, ay yoldaşı, rüzgâr sırdaşı... Dili bülbül, gözü şahin, yüreği ürkek bir güvercin...
Dünü güldür, bugünü nergis, yarını da ateşle yanan bir karanfil, lakin her gün nilüfer özlemi yeşerir hoyrat kalbin- de. Her durağı bir mevsimdir: hüzünlüyken sonbahardır, beyaza bürünür yelkeni, kışta yağan karla. İlkbaharda çiçek açar dümeni, yaz sıcağında yudumlar denizde serin- leyen kızgın güneşi.
Ne doğan güne hükmü geçer ne halinden anlayan bulunur bu elemli serüveninde; yılmaz, bıkmaz, yorulmaz ve kork- madan mücadele eder katil dalgaların içinde. Ömrü boyunca arar kaybettiği benliğini, bulmaya çalışırken uzak- laşır limandan, her gün yaşar bilinmezi aramanın hüznünü. Fakat her şeye rağmen taptazedir ümidi çünkü varacağı limanda görecektir sevgilinin göz kamaştıran yüzünü.