“Birbirine tıpatıp benzeyen dört çocuğun yolları Esenboğa’da kesişir.”
İsa Tanrıoğlu, son kitabında da sizleri yaşamdan hikayelerle kah üzecek, kah damarınıza basacak, kah kah güldürecek... Bu heyecan dolu hikayeleri okurken “Bunlar hangi yaşama ait hikayelermiş lan öyle?” şeklinde düşünecek, Bölüm 8’den sonra kitabı yazarın mabadına sokmak isteyecek, kitap biter bitmez bir sigara molası verip linç için topladığınız mahalleli ile etraflıca konuşarak “Bu pislik için hapis yatmaya değmez.” diyecek ve kitabı Frodo’yla birlikte Doom Dağı’na göndereceksiniz.
Çeşitli okullarda okuyan İsa Tanrıoğlu’na öğretmenleri hep “değişik, sosyopat, benim akıllı oğlum (annem de öğretmendir), altına sıçan çocuk” vb. şekillerde seslenmiştir. İçinde hiçbir zaman yazma isteği olmayan bu şahıs, “belki Bukowski gibi postanede çalışıp acı
çekersem iyi bir yazara dönüşürüm” diyerek 1 yıl boyunca çeşitli yaşlılara maruz kalmış ama bu sürenin sonunda bırakın yazmayı, yaşama hevesini bile kaybetmiştir. Kendisi hakkında daha fazla bilgi verip de ağzının ve burnunun kırılma ihtimalini güçlendirmek istemeyen yazarımız (!) size keyifli okumalar diler. Keyif alsanız da almasanız da çok umursamayacak çünkü bu kitabın iadesi bulunmamaktadır.