Bu bir köy masalıdır, yüzlerce yıldır süregelen masallarla uyutu- lan, köylümüze, çocuklarımıza, insanlarımıza anlatılan; töre, gelenek, efsane, destan ve nice masallar gibi... Ağa’nın, Şeyh’in, Şıh’ın, Dede’nin, Derebeyi’nin, Ermiş’in hüküm sürdüğü, bir uzay çağı masalı.
Belki böyle bir köy yoktur ama yüzlerce yıldır uyutulan binlerce köy vardır Anadolu’nun uçsuz bucaksız, kırlarında, ovalarında, bozkırlarında, kuş uçmaz kervan geçmez dağlarında ve milyon- larca zavallı, umarsız, fakir köylülerimiz vardır, Anadolu’nun sıcacık bağrında.
Şeyhler, Şıhlar, Ermişler, Erenler, üfürükçüler, hacılar, hocalar, ağalar, beyler, tarikatlar, mezhepler, töreler hâkimdir köylerimi- ze, köylülerimize ve yorgun düşmüş Anadolumuza.
Uyanalım artık, uyanalım ki, çocuklarımıza daha aydınlık, daha modern, bilgili, kökleri sağlam, ne istediğini bilen, istediğini tutup koparan bir köy bırakalım.