top of page
Güneşin Öldüğü Gün

Bir gün bir adam bavulunda bir cesetle Spero limanına iner ve gizini gömmek için mezar yeri ararken yalnız yaşayan bir oğlanın ormanına denk gelir. Adam eceldir, oğlan kurak. Spero da yağmurlarıyla bilinen tıknaz bir şehir.

*

...güneşi görüyorum, ayı görüyorum, yere bir bulut düşmüş onu görüyorum, bulutun düştüğü toprağı görüyorum, görmemem gereken her şeyi gördüğüm gibi gözlerinin içine dolmuş ufacık bir yansımada tanrıyı görüyorum. Mahcup. Tanrı mahcup olur mu hiç? Tanrının günahı olur mu? Tanrı günahının bedelini kime öder? Tanrı neden güler, tanrı neden ağlar. Tanrı neden yaşar. Tanrı neden ölecek kadar yaşar? Tanrı öldüğünde onu kim gömer. Toprak tanrıyı kabul eder mi? Tanrı kendi yarattığı toprağa girebilir mi?

Tanrı toprağı affeder mi? Günahı olmayan çocuk tanrıyı affeder mi? Tanrı onu affetsin diye çocuğa toprağına sığdıramadığı bir rüşvet verir mi? Rüşvet çocuğun günahına girerse çocuk, çocuk aklıyla rüşveti tanrı beller mi?

Benim rüşvetim güneşi görmediğim bir günde buldu beni. Yaşamak ve ölmek hakkındaki hayatımdaki tek gerçekti. Bana ikisi arasında bir seçenek sunduğunda çocuktum. Bir çocuk içindi her şey. Diğer
tüm çocuklar gibi ben de sadece güvenmek ve sığınmak

istedim. Beni hiç kırmadı. Bana hiç soru sormadı. Olduğum şeyden hiç korkmadı. Ona varmadan ona ait her şeyimi kaybettiğimi öğrendiğinde bile bırakmadı beni. Sessiz, sakindi, içinden konuştuğunda bile duyardım onu. Mesele ben olunca dünyanın karşısına geçerdi. Benim karşıma geçince gücü avuçlarının içinde erirdi. O gördüğüm en güçlü merhametti. Taşıyamayacağım kadar büyüktü

varlığı, tüm varlığımı taşımaya niyeti varmış gibi kararlıydı.

Ve beni büyütmek için tanrıya dua etmek zorunda kalmayacak kadar da tanrıydı.

Güneşin Öldüğü Gün

Stok kodu: E. Coral
229,00₺ Normal Fiyat
171,75₺İndirimli Fiyat
    logo-band@3x.png
    bottom of page