Günlük yaşamda alınan tüm kararlarda ve sergilenen davranışlarda bireylerin ruh halinin, yani insan psikolojisinin etkisi vardır. İnsan davranışı gerçekte karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu yapıya aklın yanı sıra, duygu, alışkanlıklar, beklentiler, mental hafıza, algılamalar gibi pek çok değişken dahil olmaktadır.
Dolayısıyla bireylerin duygularının karar alma süreçlerini etkiliyor olması, bireyleri rasyonellikten uzaklaştıran en etkili unsurlardan birisidir. İşte bu karmaşık süreçler içinde gelişen tercihler, bazen çelişkili veya hatalı olabilmektedir.
İnsan davranışlarının nörolojik yapısını anlayabilmek için, öncelikle beynin işleyişini anlamakta yarar vardır. Bireyin karar alma süreci, beynin farklı bölümlerinde yönetilen Kontrollü ve Otomatik süreçlerde meyda- na gelir.
Aklımızın baskın olduğu “Kontrollü süreçler”, daha çok öğrenmeyle bilgiye dayanırken; alışkanlık, kişilik, tutum vb. edinilmiş özelliklerin bas- kın olduğu “Otomatik süreçler” ise, daha çok kendiliğinden işleyen bir süreçtir. Bu nedenle, Otomatik süreçler beynin amigdala kısmında şekillenirken, kontrollü süreçler ise beynin prefrontal kısmında gerçekleşmektedir.
İşte bu nörolojik süreçler; günlük yaşam ile iş hayatımızdaki yönetsel, finansal ve iktisadi kararlarımızda etkili olmakta ve davranışlarımızı yönlendirmektedir.
Kitapta, davranışlarımıza yön veren tüm bu nörolojik süreçlerin nasıl işlediği örnek olaylarla birlikte detaylı olarak anlatılmaktadır.
Keyifli okumalar...